Dünya Bağışıklama Haftası ve Aşıların Önemi

26 Nisan 2024 Cuma

Dünya Bağışıklama Haftası ve Aşıların Önemi

Aşılar, vücudumuza giren bir patojene karşı konakta oluşturulan bağışıklık yanıtına benzer bir immün yanıt sağlayan, enfeksiyon hastalığı yapmayan, antijenik niteliği zayıflatılmış veya ölü, mikroorganizma ya da mikroorganizmanın birkaç antijenini içeren biyolojik ürünlerdir.

Dünyamız, çiçek, İrlanda patates mantarı, kolera, poliomyelit, hıyarcık vebası, frengi, verem, sıtma, sarı humma, grip (1918, 1957 Asya, 1968 Hong Kong, 1976 domuz gribi, 1977 Rus, 1997, 2001, 2006 H5N1 kuş gribi), HIV/AIDS ve son olarak SARS gibi 12 enfeksiyon hastalığıyla sarsılmıştır. Bilim insanları, hayatta kalma ve hastalıktan korunma yollarını araştırırken biyoloji, mikrobiyoloji, patoloji, fizyoloji ve immünoloji bilim dallarının gelişmesine de öncülük etmişlerdir.

Çiçek hastalığı, 4. yüzyılda dünyaya yayılarak 300-500 milyon kişinin ölümüne neden olmuştur. Çin'de ve Türkiye'de uygulanmakta olan variolasyon tekniği, Lady Montagu tarafından 1717'de Avrupa'ya duyurulmuştur. Edward Jenner, 1796'da, immünoloji bilgisi olmadan bilimsel anlamda ilk çiçek aşısını geliştirmiştir. Ülkemizde 1928'de Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü'nde üretilen çiçek aşısı virus suşu 'Ankara' olarak isimlendirilmiş olup halen 'Modifiye Virus Ankara' (MVA) olarak yeni aşılarda kullanılmaktadır. Dünya çapında aşılama çabaları ile tıp bilimi, çiçek hastalığına karşı en büyük zaferi kazanmış olup Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1980'de çiçek hastalığının dünyadan eradikasyon edildiğini duyurmuştur. Çiçek aşısı, bilim insanlarının diğer enfeksiyon hastalıklarına karşı aşı geliştirme araştırmalarına örnek olmuştur. Aşı, temiz içme suyundan sonra, insan sağlığına katkı sağlayan en önemli koruyucu uygulamadır.

Polio epidemileri, Avrupa'da 1900'de başlamış, Amerika'ya göç ile taşınmıştır. Amerika tarihinde iki büyük salgın gelişmiş, New York'ta 1916'da 2000, 1952'de 3000 kişi hayatını kaybetmiş, her yıl yarım milyondan fazla kişi felçli kalmıştır. Polio için 1950'de inaktif polimyelit aşısı, 1963'te üç bileşenli canlı-attenüe aşı geliştirilmiştir. Kitlesel aşı kampanyaları ile, dünyada vahşi poliovirus (WPV) olgularının sayısı > %99.99 azalmıştır. Küresel Polio Eradikasyon Girişimcileri (The Global Polio Eradication Initiative (GPEI)) 1988'de kurulduktan sonra aşılama kampanyaları ile 125'in üstünde ülkede olgu sayısı hızla düşmüştür. Günümüzde vahşi poliovirus enfeksiyonu, güvenliğin sağlanamadığı için aşıların ulaştırılamadığı Pakistan ve Afganistan'ın belirli bölgelerinde yaşayan çocuklarda görülmektedir, ancak bu bölgelerden polio'dan arınmış ülkelere enfeksiyon taşınma riski vardır (CDC raporu, 27 Eylül 2023).

Tanımlandığı 10. yüzyıldan beri, 15 yaş altındaki hemen hemen her çocuk kızamık hastalığına yakalanmaktaydı. Gelişmekte olan ülkelerde 1990 yılına kadar, yılda 3-4 milyar kızamık olgusu, 1 milyon ölüm görülmüştür. Kızamık aşısı 1963, kızamık-kızamıkçık-kabakulak kombine aşısı (KKK) 1971'de lisans almıştır. Finlandiya 1993, Amerika Birleşik Devletleri 2000 yılında kızamık enfeksiyonundan arındırılmıştır. Aşı ile önlenebilen hastalıklara karşı aşılama programlarını kapsayan 'Genişletilmiş Bağışıklama Programı' (GBP), ülkemizde olduğu gibi tüm ülkelerde 1974'te başlamıştır. GBP'nın yürütülmesine karşın son 10 yılda dünyada aşı karşıtlığı yayılmaya başlamıştır. Küresel olarak 2016'da aşısız çocuklarda kızamık enfeksiyonuna bağlı 74,015 ölüm bildirilmiştir. Fransa 2018'de 2 doz kızamık (KKK) aşılamasını zorunlu kılarak olgu sayısını 24,000'den sadece 16'ya düşürmüştür. COVID-19 salgını sırasında 33 milyon çocuk kızamık aşısı olmamış, 2022'de gelir düzeyi düşük ülkelerde kızamık aşılama oranı %66'ya düşmüştür. SARS-CoV-2 salgını topluma ve insanlara verdiği zararlara karşın aşı teknolojisinde devrim niteliğinde olan mRNA aşısının geliştirilmesinde itici güç olmuş ve milyonlarca insanı ölümden korumuştur.

Toplumda enfeksiyon hastalıklarının ender görülmesi ve toplumun, enfeksiyonların artık geri dönmeyeceğine dair yanlış inancı, yanlış bilgilerin sosyal medyada yaygınlaşması, COVID-19 salgını sırasında rutin aşılamaların çoğu ülkede duraksaması, salgın sonrası aşısız çocukların toplum yaşamına katılmasına neden olmuştur. Sağlıklı bir çocuğun, aşılanmadığı için bir enfeksiyon hastalığından hayatını yitirmesi, ailesi kadar her çocuk hekimine de acı verir. Ailenin veya toplumun öngördüğü sakıncalı aşı uygulaması düşüncesi için hekim ya da hemşire aileyi tatmin edecek aydınlatıcı bilgi vererek sorunu çözmeye çalışmalı, ayrıca toplum liderlerinden de destek alınmalıdır. Tarihi aşı salgınlarından edindiğimiz bilgiler ışığında, aşıların milyonlarca insanı ölümden koruduğu gerçeği yadsınamaz. Aşıların bir başka yararı da yüksek aşılama oranları ile 'toplumsal bağışıklığı' (herd immunity) sağlamasıdır. Aşı ile sağlanan toplumsal bağışıklık, yaşamı paylaşan enfeksiyon hastalıklara duyarlı gebeleri, yenidoğanları, 65 yaş üstü kişileri, immün sistemi baskılayıcı ilaç kullananları, transplantasyon olan kişileri ve immün sistemin doğuştan kusurları olan çocukları da enfeksiyonlardan korur.

Ülkemizde, çocukluk çağı rutin aşı çizelgesinde bulunan aşılar ile çocuklar 12 enfeksiyon hastalığından korunabilmektedir. Ülkemizde, kızamık ve boğmaca gibi hastalıklar aşılama ile %97-98 azalmış iken 2019'dan beri artış belirlenmiştir. Aşıların, insanları hastalıklara karşı koruyan en etkili uygulama olduğunu topluma hatırlatmak ve farkındalık yaratmak amacıyla, 2012 yılından beri 24-30 Nisan'da 'Dünya Bağışıklama Haftası' kutlanmaktadır. Çocuk hekimlerinin, aşılamayı destekleyerek, enfeksiyon hastalıklarının önlenmesinde büyük katkı sağlayacaklarına inanıyoruz. Çocukluk çağında uygulanması önerilen rotavirüs, menenjit, İnsan Papilloma Virüs (HPV) aşılarının da gelecek günlerde Sağlık Bakanlığının rutin aşı çizelgesine alınmasını diliyoruz.

 

 Prof.Dr. Yıldız Camcıoğlu            Prof.Dr. Enver Hasanoğlu

Türkiye Milli Pediatri Derneği Yönetim Kurulu